Alanında uzman isimleri
öğrencilerimizle buluşturan BESST-İVAL'24 Etkinlikleri kapsamında Anayasa
Mahkemesi Üyeleri Doç. Dr. Recai Akyel ve Selahaddin Menteş, Hukuk Fakültesi Kocatepe
Salonu'nda düzenlenen Anayasa Yargısı Paneline konuk oldu.
Etkinliğe Rektör
Vekilimiz Prof. Dr. Mehmet Başalan, Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcısı İbrahim
Keskin, Adalet Komisyonu Başkanı Özgür Yalçın, İdare Mahkemesi Başkanı Erkan
Ceylan, 2. Ağır Ceza Hakimi İsmail Sezgin,
Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Avcı, akademik ve idari
personelimiz ile öğrencilerimiz katıldı.
Panel öncesinde Anayasa
Mahkemesi Üyeleri Doç. Dr. Recai Akyel ve Selahaddin Menteş, Rektör Vekilimiz
Prof. Dr. Mehmet Başalan'ı ziyaret etti. Genel Sekreterimiz Dr. Öğr. Üyesi
Şevket Evci ve Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Avcı ziyarette hazır bulundu.
Saygı Duruşu ve
İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan panelin açılış konuşmasını Hukuk
Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Avcı yaptı.
Avcı, konuşmasında
"Fakültemizde Anayasa Yargısı paneli yapmak için davetimizi ilettik.
Davetimizi kabul ederek bugün buraya teşrif eden Anayasa Mahkemesi Üyeleri
Sayın Doç. Dr. Recai Akyel ve Selahattin Menteş’e, katılım sağlayan protokolün
değerli üyelerine ve öğrencilerimize çok teşekkür ederim. Sözü fazla uzatmadan
sahibine tevdi ediyorum. Tekrar hoş geldiniz şeref verdiniz." dedi.
Panel moderatörü Dr.
Öğr. Üyesi Cengiz Arıkan, "Değerli konuklar, Üniversitemizin BESST-İVAL’24
Etkinlikleri çerçevesinde Hukuk Fakültesi olarak düzenlediğimiz Anayasa Yargısı
Paneli'ne hepiniz hoş geldiniz. Bu vesileyle davetimizi kabul edip teşrif buyurdukları
için Sayın Anayasa Mahkemesi Üyelerine huzurunuzda teşekkür ediyoruz. Kıymetli
konuklarımız bilindiği gibi anayasalar bir devletin oluşumunu, organlarını, bu
organların işleyiş tarzını ve birbirleriyle olan ilişkilerini düzenleyen
kurumsal anlamda bir belge mahiyetinde ama belki bundan daha önemlisi anayasa
dediğimiz şey; kişinin temel hak ve hürriyetleri ile ilgili. Yine aynı zamanda
siyasi iktidarı sınırlandıran da bir belge. Dolayısıyla anayasanın ontolojik
anlamda ortaya koyduğu şey aslında temel hak ve hürriyetlerin
korunmasıdır. Biz anayasadan bahsederken
iki özelliğe vurgu yaparız. Anayasanın üst ve bağlayıcı bir belge olduğunu
ifade ederiz. Ancak bununla birlikte anayasaların üstünlük ve bağlayıcılık
özelliğinin de aynı zamanda temel hak ve hürriyetlerin garantisi olabilmesi
için bunu gerçekleştirecek hukuksal mekanizmalara da ihtiyaç var. Anayasa
Mahkemesi gerek oluşumu gerek vermiş olduğu kararlar gerekse faaliyet alanları
açısından baktığımız zaman elbette ki tartışma konusu olabilecek bir yapı. Şu
anlamda ifade ediyorum anayasa mahkemesi aynı zamanda negatif yasa koyucu
olarak da fonksiyon icra ediyor. Dolayısıyla
anayasa mahkemesinin oluşumu, işleyiş tarzı, görev alanı tartışma konusu
yapılabilir ama şunu asla unutmamak lazım ki Anayasa Mahkemesinin varlığı
hiçbir zaman tartışma konusu yapılamaz. Bu son derece önemli bir kazanımdır.
Anayasa yargısına ilişkin konuşulacak çok fazla konu başlığı var. Ancak
panelimizin zaman sınırı var o yüzden belirli konu başlıkları altında Sayın
Anayasa Mahkemesi Üyelerimizi dinleyeceğiz. Şimdiden kendilerine teşekkür
ederim." şeklinde konuştu.
“Anayasa Mahkemesi
Kuruluşu Görev ve Yetkileri" konulu sunum yapan Anayasa Mahkemesi Üyesi
Doç. Dr. Recai Akyel, "Anayasa Mahkemesi Kuruluşu Görev ve Yetkileri"
konulu konuşmasında, "Türkiye'de Anayasa Mahkemesi, anayasa yargısına
bakar. Anayasa yargısı, anayasaya uygunluk denetimi yapar. Başta kanunlar,
Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri olmak üzere normlar hiyerarşisinde anayasanın
altında kalan işlemlerin anayasaya uygun olup olmadığının denetlenmesiyle
anayasanın üstünlüğünü sağlar. Bu suretle insan haklarını ve hukuk devletini
korur. Kişilerin temel hak ve hürriyetleri korunur ve devlet kurumlarını hukuk
içerisinde tutar. Anayasa Mahkemesi on beş üyeden oluşur. Türkiye Büyük Millet
Meclisi; iki üyeyi Sayıştay Genel Kurulunun kendi başkan ve üyeleri arasından,
her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden, bir üyeyi ise baro
başkanlarının serbest avukatlar arasından gösterecekleri üç aday içinden
yapacağı gizli oylamayla seçer. Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapılacak bu
seçimde, her boş üyelik için ilk oylamada üye tam sayısının üçte iki ve ikinci
oylamada üye tam sayısının salt çoğunluğu aranır. İkinci oylamada salt çoğunluk
sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için üçüncü oylama yapılır;
üçüncü oylamada en fazla oy alan aday üye seçilmiş olur. Cumhurbaşkanı; üç
üyeyi Yargıtay, iki üyeyi Danıştay genel kurullarınca kendi başkan ve üyeleri
arasından her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden; en az ikisi
hukukçu olmak üzere üç üyeyi Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan
yükseköğretim kurumlarının hukuk, iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev
yapan öğretim üyeleri arasından göstereceği üçer aday içinden; dört üyeyi üst
kademe yöneticileri, serbest avukatlar, birinci sınıf hakim ve savcılar ile en
az beş yıl raportörlük yapmış Anayasa Mahkemesi raportörleri arasından seçer.
Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay genel kurulları ile Yükseköğretim Kurulundan
Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday göstermek için yapılacak seçimlerde, her boş
üyelik için, en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır. Baro
başkanlarının serbest avukatlar arasından gösterecekleri üç aday için yapılacak
seçimde en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır." dedi.
Doç. Dr. Recai Akyel,
konuşmasının devamında Anayasa Mahkemesine üye seçilebilmek için gereken
şartlar, Genel Kurulun ve komisyonların oluşumu, mahkemenin görev ve yetkileri,
yüce divan, siyasi partilerle ilgili davalar, siyasi partilerin mali denetimi, Anayasa
Mahkemesinin milletvekilleri ile ilgili görevleri hakkında açıklamalarda
bulundu.
Panel, Anayasa
Mahkemesi Üyesi Selahaddin Menteş’in “Anayasa Mahkemesi Kararları Işığında Adil
Yargılanma” konulu konuşması ile devam etti. Selahaddin Menteş, “Kıymetli
hocalarım, değerli meslektaşlarım ve sevgili öğrenciler, hepinizi saygıyla
selamlıyorum. Rektörlüğe ve Hukuk Fakültesine teşekkür ederim. Burada bulunan
öğrencilerimiz ileride yargı sektörünün profesyonelleri olacak. İnşallah bu
mesleği icra edeceksiniz. Burada da mesleğimizi ve geleceğimizi konuşacağız.
Ülkemiz ve vatandaşlarımız adına nasıl daha iyi bir hukuk sistemimiz olacağını
tartışacağız. İlim dediğimiz şey de böyle gelişir. Vakit ayırıp geldiğiniz için
teşekkür ederim. Mahkemelerde net şekilde gördüğümüz ve vatandaşlarımızın en
fazla dile getirdiği ilke adil yargılanma ilkesidir. Anayasa’nın 36. maddesinin
birinci fıkrasında herkesin meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle
yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil
yargılanma hakkına sahip olduğu belirtilmiştir. Anayasa Mahkemesine göre
Anayasa’nın 36. Maddesinde adil yargılanma hakkının kapsamı düzenlenmediğinden
bu hakkın kapsam ve içeriğinin, sözleşmenin ‘Adil yargılanma hakkı’ kenar
başlıklı 6. maddesi çerçevesinde belirlenmesi gerekir. ‘Adil yargılanma hakkı’
kenar başlıklı 6. maddesi şöyledir: Herkes medeni hak ve yükümlülükleri ile
ilgili uyuşmazlıklar ya da cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamalar
konusunda karar verecek olan, kanunla kurulmuş bağımsız ve tarafsız bir mahkeme
tarafından davasının makul bir süre içinde hakkaniyete uygun ve açık olarak
görülmesini isteme hakkına sahiptir. Karar alenî olarak verilir. Ancak,
demokratik bir toplum içinde ahlak, kamu düzeni veya ulusal güvenlik yararına,
küçüklerin çıkarları veya bir davaya taraf olanların özel hayatlarının
gizliliği gerektirdiğinde veyahut, aleniyetin adil yargılamaya zarar
verebileceği kimi özel durumlarda ve mahkemece bunun kaçınılmaz olarak
değerlendirildiği ölçüde, duruşma salonu tüm dava süresince veya kısmen basına
ve dinleyicilere kapatılabilir.” şeklinde konuştu.
Konferans sonrasında
Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Mehmet Başalan ve Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcısı
İbrahim Keskin, Anayasa Mahkemesi Üyeleri Doç. Dr. Recai Akyel ve Selahaddin
Menteş’e teşekkür ederek ebru tablosu hediye etti.
Panel, Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Avcı’nın misafirlerimize hediye takdim etmesi ve toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.